HARLAND SANDERS

KFC logosundan bize gülümseyen Harland Sanders’ın hikayesi, girişimciliğin parlak bir fikir bulmaktan ibaret olmadığını, cesaret ve kendine güvenden beslendiğini kanıtlıyor.

KFC’yi kurmadan diğer bir deyişle kızarmış tavuk kralı olmadan önce Albay Harland Sanders birçok başarısız girişime imza attı.

Lastik satmaya çalıştı, benzin istasyonu operatörlüğünü denedi ve gaz lambası üreticiliğe soyundu. Karbon ile gaz lambası çalıştırmayı icat edip bu ürününün patent haklarını satın aldı ancak şirketi çok kısa bir süre içerisinde iflas etti.

Harland SANDERS kim diyorsanız;

Düştüğünüz yerden kalkmak, hayata yeniden başlamak için geç olduğunu mu düşünüyorsunuz? O halde sizi Kentucky Fried Chicken(KFC)nin kurucusu ve logosundaki sevimli adam albay Harland Sanders ile tanıştıralım.

Harland Sanders, henüz 5 yaşındayken babasını kaybetti. 16 yaşında okulu bırakmak zorunda kaldı, 17 yaşına geldiğinde tam dört farklı işten çıkarılmıştı. 18 yaşındayken evlendi ve 22 yaşına kadar trenlerde kondüktörlük yaptı. Çocukları oldu ama eşi bebekleri de alarak Sandersi terk etti. Bunun üzerine Sanders, Amerikan Ordusu’na girdi ancak bir süre sonra terhis edildi. Daha sonra küçük bir kafede aşçı ve bulaşıkçı olarak işe başladı, 65 yaşındayken emekliye ayrıldı. Devletten aldığı ilk emekli maaşı 105 dolar gibi komik bir meblağdı. Öyle ki Sanders, devletin kendisiyle resmen alay ettiğini düşünüyordu. “Hiçbir işe yaramayan bir adamım, yaşamamın ne anlamı var ki?” diye düşünerek intihar etmeye karar verdi. Bir ağacın altına çöktü, vasiyetini yazmaya koyuldu ama aslında hayatını kökten değiştirecek şeyleri kaleme alıyordu. İşte o anda bir şey fark etti: Henüz yapmadığı o kadar çok şey vardı ki… Hatta bir konuda tanıdığı herkesten çok daha başarılıydı; Sanders muazzam bir aşçıydı.

Önce gidip 87 dolar borç aldı, sonra kendi tarifini kullanarak bir miktar tavuk hazırladı. Ardından kapı kapıdolaşarak Kentucky’deki komşularına bu tavukları satmaya başladı. Ancak onun tam olarak aradığı da bu değildi. O, bu özel tarifini bir restorana satmak ve böylece satılan her tavuktan komisyon almak niyetindeydi. Bu niyetle iki yıl boyunca 1946 model Forduyla neredeyse tüm Amerikadolaştı. Tam 1009. denemede tarifini satabileceği bir restoran bulmuştu.

Sözleşmeye göre Sanders satılan her bir tavuktan sadece 5 sent pay alıyordu. Aslına bakılırsa bu çok da kötü değildi çünkü siparişler sürekli olarak artıyordu. Nitekim 1960’lara gelindiğinde Albay SandersABD’nin dört bir yanında yüzlerce restorana franchise vermişti.

Dört yıl sonra Kentucky Fried Chicken şöhret basamaklarını tırmanmıştı, Albay da şirketi yatırımcı John Brown Jr.’ye satmaya karar verdi. Anlaşma kapsamında 2 milyon dolar nakit para aldı. Sanders, şirketin resmi yüzü olarak kalacaktı ve bunun için her yıl kendisine 250.000 dolar ödeme yapılacaktı. Artık yapması gereken tek şey medya, müşteriler ve çalışanlarla ara sıra bir araya gelerek pazarlama kampanyalarını yürütmekti.

Sanders 90 yaşında hayata gözlerini yumduğunda, arkasında değeri milyonlarca doları bulan bir marka ve ilham veren bir başarı hikayesi bırakmıştı.