Hazırlayan: Safiye ÇETİN
Her türlü olumsuzluklara rağmen yılmadan, tükenmeden pes etmeyen bir savaşçının hikayesi Japon devi Honda’nın kurucusu olan Soichiro Honda’nı öyküsü
1906 yılında Japonya’da dünyaya gelen Soicihiro Honda ailesinin mesleği gereği sürekli bir atölye ortamında yetişti. O yıllara ait bir anısını röportajında şu sözlerle anlatıyor.
‘’Karnemdeki zayıf notları düzeltmeyi deniyordum. Başarmıştım. Hatta arkadaşlarımın karnesine de yardım etmiştim. Ancak yaptığımız teknik hatalı çıkınca bu sahtekarlık girişimim herkes tarafından öğrenilmişti.Bu nedenle babam bana tek ayak üzerinde durma cezası vermişti. Bu cezayı sahtekarlığım için değil, notları düzeltirken yaptığım hatayı farketmediğim için vermişti. ‘’
Küçüklüğünden itibaren hep kendi fabrikasını kurmak istiyordu. Okulunu bir an önce bitirip çalışmak istiyordu. 1922 yılında mezun olan Honda, Tokyo’da bir oto tamir atölyesinde çalışmaya başladı. Atölyenin en genç çalışanı olan Honda burada yarış otomobillerinin tasarımlarını yakından izleme fırsatı buldu. Çalıştığı Art Shokai isimli bu atölye Tokyo’da gittikçe popüler olmaya ve yeni yerler açmaya başlamıştı. Bu atölyelerden birinin başına 21 yaşında olan Soichiro getirilmişti.1923 yılında yaşanan depremden sonrasında Honda, yanmaya ve kırılmaya dayanıklı yedek parçalar üretmeye başladı. Tahta olan jantları metal olarak değiştirdi ve daha sonra da bunun patentini aldı.
Tüm hayatını atölyesine adamış ve zamanının büyük bir bölümünü burada geçirmeye başlamıştı, fakat istediği başarı bu değildi. Birtakım eğitimler aldıktan sonra kendi motor soğutma yöntemini bularak büyük bir sorunu ortadan kaldırdı. Onun ürettiği motorların yarışlarda fazla ısınma ile bozulmaya neden olan sorunu çözmüştü. Bu motorları yarışlarda kendi pilotluk deniyordu. 1936 yılında katıldığı ralli yarışında geçirdiği kaza sonucu yarış kariyeri son buldu. Bu süreçte hastanede yattığı dönemlerde Toyota için ürettiği 30.000 adet piston yayı testten geçememişti ve büyük zarara uğramıştı.
İyileştikten sonra ” Tokai Seiki ” isimli yeni şirketini kurdu. Bu kez ürettiği piston yayları sorunsuzdu ve iyi bir ivme kazanmıştı. 2. Dünya Savaşı sırasında Honda’nın şirketi Toyota’nın yedek parça ihtiyacının nerdeyse yarısını karşılıyor, uçaklar ve uçak gemileri için de parça üretiyordu. Kurduğu şirket kısa zamanda başarı yakaladıktan sonra Japonya savaşı kaybetti. Ayrıca Honda’nın fabrikası ABD savaş uçakları tarafından bombalandı. Ülkenin kötü bir döneme girdiğini ve zor toplanacağını düşünerek fabrikasını restore etmedi. Şirketi 450.000 Yen karşılığında Toyota’ya sattı.
Başarı ancak defalarca başarısız olmakla elde edilir. Başarının temelinde zorluklarla mücadele etmek vardır. Zorluklardan korkmazsanız başarı size kendi gelecektir.
Tüm bu olanlara rağmen hayallerinden asla vazgeçmeyen Soichiro Honda 1946 yılında pes etmeyerek ikinci şirketi olan Honda Teknoloji Araştırma Enstitüsünü kurdu.
1949 yılına kadar moped ve çift pistonlu motorlar üreten Honda o yıl Japonya’nın ilk dört pistonlu motorunu üretti. Artık ülkenin en önemli motor ve yedek parça üreticisi haline gelmişti. 1958’de SuperCup adlı motorsiklet ile ABD pazarına girdi. Bu yıllarda dünya üzerindeki 200’den fazla motorsiklet üreticisini geride bırakarak büyük bir başarı sergiledi.1961 yılına gelindiğinde ayda 100.000 motorsiklet üretebilecek kapasiteye erişmişti.
1962 yılında otomobil üretimine el atan Honda, yetkililerin olumsuz önerilerine kulak asmadı ve üretime başladı. Otomobil dünyasının henüz aşılamayan bir problemi vardı. Araç ve egzoz sorunu Honda bir kaç yıl içerisinde katalitik dönüştürücü ile bu sorunu ortadan kaldırdı. Çalışanları ona ”Bay Fırtına” olarak seslenirdi. Oldukça ani şekilde sinirlenebilir veya mutlu olabilirdi.
Şirketin 25. yılı kutlamalarında emekliliğini açıkladı ve yönetimi yüksek mühendislerine bıraktı. Emekli olduktan sonra Tokyo Ticaret Odası başkanlığı ve Japon Otomotiv Federasyonu başkanı seçildi. Ayrıca çevre dostu teknolojilerin gelişmesi için Honda Vakfı’nı kurdu.
Şirketi kurduğundan bu yana sayısız başarıya ve yeniliğe imza atan Honda, 1980’lere gelindiğinde motorsiklet, bisiklet, otomobil, tekne motoru , mini traktör, tarım aletleri ve farklı türde motorlar üreten devasa bir şirket haline gelmişti. Kendisine bu başarılarında ötürü Japonya İmparatorluk Nişanı verilmiştir.
Görüş Bırak