Big Fish – Başka Bir Açıdan Bakmak

Fantastik-drama türlerindeki eserleriyle tanıdığımız Tim Burton, bu filminde bizlere hayal gücünün en sevimli ve en ilham verici yönlerini gösteriyor. Filmde, gençliğini Ewan McGregor’un canlandırdığı Ed Bloom karakterini, kemoterapi tedavisi sonuç vermeyince bırakılmış, artık ölüm döşeğinde olan biri olarak görüyoruz. Ed Bloom’un oğlu olan Will Bloom ve kız arkadaşı Josephine Bloom, bu haberin üzerine Paris’ten Alabama’ya geçiyor.

Filmin bize anlatacakları ise çiftin Ed Bloom’un yanına gelmesi ve Josephine Bloom’un, Ed Bloom’un hayat hikayesini dinlemesiyle başlıyor. Bu süreye kadar gayet realist giden film, Ed Bloom’un hayat hikayesini anlatış tarzıyla bizleri büyülemeye başlıyor. Yaşadıklarını kafasında bir masala çeviren başkahramanımızın yaşadıklarını izlemek, içimizi ısıtırken aynı zamanda bizlere ilham veriyor. Hayatın monotonluğunu hayal gücümüzle yıkabileceğimizi gösteren bu filmde, Ed Bloom’un aslında hepimizin yaşadığı gibi bir hayat yaşadığını ama bunu daha ilgi çekici şekilde anlatarak bu monotonluktan kurtulduğunu görüyoruz. Bu ilgi çekici anlatış tarzına en iyi ve en belirgin örneklerden biri de şu sahnedir.

Ed Bloom’un zorlu bir yolculuktan geldiği Spectre kasabasında, bir insanın isteyeceği her şeyi bulmasına rağmen ilk gecesinde kasabayı terk etmesi, bizlere konfor alanının terk edilmesinin önemini aşağıdaki replikle vurguluyor.

Bir şey ne kadar güçleşirse sonuç o ölçüde tatmin edici olur.

Bu sahneyi, her insanın hayatında en az bir kez bile olsa yaşadığını tahmin etmek zor değildir. Bu filmin bize kattığı şey ise hayatımızdaki böyle sahnelerin farkında olmaktan geçiyor. İnsanlar bir şekilde yaşayıp ölüyor. Bazıları da bu büyülü anların hiç farkına varmadan… Sıradan gelen duygularımızın bile bizlere bir şeyler kattığını ve onların bilincinde olup özenle süslememiz gerektiğini, bunları yaptığımız takdirde en renksiz hayatın bile yaşanabilir olacağını çok naif bir şekilde gözler önüne seriyor.

Filmin diğer bir önerisi olan yaratıcılığa gelecek olursak, film bizlere hayata başka bir açıdan bakmayı tavsiye ediyor. Günümüz dünyasında yaratıcılığın hayatta kalmak için temel ihtiyaç olduğu artık yadsınamaz bir gerçek. Yaratıcılığı ortaya çıkaran en önemli unsurlardan biri olan başka bir açıdan bakmayı öğreten en iyi filmlerden olan Big Fish’i öncelikle herkesin, çemberi daraltacak olursak da her girişimcinin izlemesini şiddetle tavsiye ederiz.